Geriye Kalan

Birbirimize söz vermiştik. 

1. Birbirimizden hiç ayrılmayacağız.

2. Erkeklerle konuşmayacağız.

3. Asla evlenmeyeceğiz.

Maddeler bu kadar değildi fakat esas bunlardı. Küçükken bunları söylemiştik birbirimize, Berrin’le ben. Hatta söylemekle kalmamış, bir sayfaya bunları yazıp imzalamıştık bir de. Bugün, annemin gidişinin ardından evimizi boşaltırken buldum bu sayfayı. Ne çocuklukmuş ama. Nasıl da inanmışız birbirimizi hiç bırakmayacağımıza. Hiç evlenmeyecekmişiz güya. Sözümüzü yalnızca ben tutmuşum anlaşılan. Daha liseyi bitirir bitirmez evlenip mahalleden ayrılan Berrin’in tutmadığı aşikar olsa gerek. Sonrasında nasıl bir hayatı oldu acaba? Çocuğu olmuş mudur? Hiç hatırına beni getirmiş midir? 

Hadi evlendin, bari ilk maddeyi yerine getirseydin değil mi? Arasaydın beni arada sırada, belki buluşurduk o çok sevdiğimiz eski parkta. Ama öyle olmadı. Ne ben aradım onu; ne de o beni aradı. Elimdeki sayfayı parçalara böldüm, un ufak oldu. Geriye hiçbir şey kalmadı.