Fazla Doz

Kıraathane’deki Genç Yazarlar Genç Okurlar programında gündem hakkında konuşurken arkadaşlarımızdan birinin “Ben şu an çok kötü oldum,” demesi üzerine, bu cümleden yola çıkarak kolektif mini öyküler yazdık. Ardından aynı cümleyi olumlu kurarak nereye varacağımızı görmek için, yine kolektif olarak bir başka deneme daha yaptık. 

Ben şu an çok mutlu oldum. Bu sefer içimden yüze kadar saymayacağım. Belki de bu sefer daha uzun sürer mutluluğum. 

Neden mutlu olduğumu bilsem, sürekli onu düşüneceğim fakat aklımda yukarı doğru tırmanan sayılardan başka bir şey tutamıyorum. Seksen, seksen bir, seksen iki… İlaçlarımı mı alsam? Seksen üç. O zaman mutluluğum da söner mi? Seksen dört. Şimdi etrafımda üç tur dönüp, lambayı yakmalıyım. Seksen beş. Ama mutluyum. Seksen altı. O zamana ilaca gerek yok. Seksen yedi. Seksen sekiz. Seksen dokuz. Doksan. Doksan bir. Doksan iki. Doksan üç. Buuum. İlacı kusuyorum. 

İlacın, ilacı aldığımı unutacak kadar mutluluk dozumu arttıracağını söylemişti zaten doktor. Hayır, daha uzun sürmesi gerek. Kusmuğun içinden katı parça ne bulduysam ağzıma geri tıkıyorum. Doksan dört. Doksan beş. Buna ihtiyacım var. Mutluluğuma ihtiyacım var. Doksan altı, doksan yedi, dayanamıyorum aghh… Boşluk büyüyor. Doksan sekiz. 

İlacımı ne zaman almıştım? Doksan dokuz. Yüz! Nefesimi tutuyorum ve mutluluğumun geçmesini bekliyorum fakat bir türlü geçmiyor. Tekrar baştan mı başlasam saymaya yoksa iki yüze mi tamamlasam? Yok yok. Ben ilacı kesin fazla dozda aldım. Birkaç saat sonra yine fazlaca aldığımı unuttuğum ilaçlarımı arıyorum.