Törpü

Herkes kendi sonunu getirdi. Kan da gövdeyi götürdü. Metalik koku dayanılır gibi değildi. Havaya karışıyordu. Ne olmuştu? Toplu intihar mıydı bu? Kavga ya da husumet miydi? İnsanlara bunu yaptıran hangi delilikti? 

Herkes birbirini tuzlayıp yedikten sonra intihar ediyordu. Bedenler iç içe geçiyor, Sindirim sistemine ve bağırsağa iş düşüyordu. Hiçbir şey yapamadım. Sadece orada durdum. Beynim, vahşeti algılayamıyor gibiydi. Vücudum hareket etmiyordu. Bana saldıran adam görüş hizama girdiğinde kaçmadım.

Bağırsaklarımda bir sancı hissettim. İnsan eti ağır geliyordu. Bana saldıran adam tekrar kendini gösterdi. Hazırlanıyordu. Ya ben ya da o, bugün ikimizden biri yok olacaktı. Bağırsaklarım yeniden hareketlendi. Alışmıştım bu hisle savaşmaya, evet saldırı şimdi başlıyordu.

Kimsenin olmadığı bu sokağa sığınmakla hata etmiştim. Kalabalıktan ayrılmamalıydım.

Cesaretimi topladım. Bugün ölmeyecektim. Delirmemiştim ama uyum sağlamak zorunda kaldım. Dün gece demir bir törpü yardımıyla sivrilttiğim dişlerimi göstererek gülümsedim. Damarlarında dolaşmaya başlayan korku gözlerinden okunuyordu. Şimdi kaçma sırası ondaydı.