umurunda değildim dün
Ezerek geçtin üzerimden
Yüzüne bakmamak için yeniden
Eğilip almadım düşen aklımı önünden
Bildiğim,
aşkı taşımaktı asırlar öncesinden
Sonra dedim ki suç- la-ma
O da bilir, ne renktir acı verilirken…
Belki sen de duvara çevirmiştin yatağını
Kuzeye bakan odalara
serilmişti aşkın
Soğuk perdeler arkasında ve
hep ihtimaller üzerinde sevişmiştin
ve kadınların kaderinde
Sığmamıştın ne kuzeye ne güneye
Kocaman bir güneş doğuyordu
Sana dokunduğum her geceden
Nasıl çıkıp gidilir bu evden
Anahtarı nerde bu aşkın?
Boşluğu çekip çıkıyorum her seferinde…
Örümcekler söylesin istersen
İstersen karıncalar ve arılar
Beni sor , beni hepsine sor
Yürüdüğün yer kalbimin üzerinden geçen
Bir ipek yolu gibi çok uzaklara gider…
Bir deve bilir ancak nasıl atlanır
Senin hendeklerinden…